Aşağıdaki yazı ekşisözlük'ten yazarın izni ile alıntılanmıştır. sanırım 6 yıl mücadele ettikten sonra çoğunlukla kurtulduğum hastalık.geçmişe dönüp baktığımda çoğunlukla" vay be" diyorum. büyük bir savaştan çıkmış muzaffer bir komutan gibi hissediyorum. savaştan önce şu entry'i girmiştim. yine buradaki arkadaşların dediği gibi insanların benimle alay edeceği ve küçük düşeceğim korkusuyla yaşıyordum ve bunun yanında aşırı mükemmelliyetçiydim. … Okumaya devam et Bir Sosyal Fobi Hikayesi
Instagram Sayfamız
Aşağıdaki linkten instagram sayfamızı takip ederseniz daha fazla kişide farkındalık oluşturma imkanımız olabilir. Saygılar https://www.instagram.com/isogunlukwordpress/
Aşağılık Üstün Benlik (sosyal fobi)
Hatalar bizim için dedik, evet kulağa hoş gelen bir cümle en azından teoride öyle peki ya pratikte ? Sosyal Fobi olgusu sadece “hata yapma özgürlüğü” aşılanarak çözümlenecek bir konu mu ? Tabi ki değil.. Sosyal fobi, geçmişin izleridir aslında…”ben hep o çocuğu düşünüyorum, ayna karşısında çekingendi” der Sagopa Kajmer…Hepimiz o çocuktuk belki de…Hayallerimiz bile sansürlüydü, … Okumaya devam et Aşağılık Üstün Benlik (sosyal fobi)
Başkaları Ne Düşür?
Not: Bu yazı da daha eski yazılar içerisinde var ama okuyanlara kolaylık olsun ve daha hızlı erişim olsun diye yeniden ekliyorum Her insanın zihnine girip, herkesin zihnindeki "ben" imajını düzeltebilir miyiz ? Herkese tek tek "bir zamanlar sessiz, sakin, çekingen, yetersiz veya x bir çocuk vardı, o şimdi çok farklı veya daha önce beğenmediğin o adam … Okumaya devam et Başkaları Ne Düşür?
Sosyal Fobi (konuk yazar)
Dostlarım; sosyal fobiyi yenme/çözümleme meselesine bakarken hepimiz onun bir düşman olduğu şartlanmasıyla konuya dalarız. Halbuki sosyal fobinin bize anlatmaya çalıştığı şeyler vardır:”Canını yem etme!” diye bağırıp durur içimizde bu sosyal fobi olarak adlandırdığımız unsur. Biz; kültürel olarak biraz anlayışçı tutumdan uzak korku tavrından geldiğimiz için sosyal fobi gibi durumların ortaya çıkması kimi kişide kaçınılmaz oluyor. … Okumaya devam et Sosyal Fobi (konuk yazar)
Paylaşmaya Değer Bir Yorumum
Oncelikle yorumun icin tesekkur ederim, musaadenizle senli benli bir dil kullnacagim. simdiden kusura bakmayin. kendine hedefler koyman, cabalaman, uzerine gitmen, cozum uretmeye calisman cok onemli, emin ol hissettiginden veya gozune gorundugunden daha onemli. sosyal hayatta seni zorlayan bazi davranislari yapabilmis olmak su an cok onemli bir adim degilmis gibi gorunse ve asla istedigin noktada olmani … Okumaya devam et Paylaşmaya Değer Bir Yorumum
Uzman Yardımı Alma Konusu
Günümüz itibari ile ülkemizde veya dünyada var olan her insan, hayatının bir döneminde bir psikolog ya da psikiyatrdan yardım almasını gerektirecek küçük ya da büyük sorunlar yaşıyor ya da en azından böyle bir risk ile karşı karşıya olmasını sağlayan sayısız faktör var. En basitinden dillerimize pelesenk olmuş bir kavramı hiçbirimiz inkâr edemeyiz; “Depresyon”. Pazartesi, sonbahar, … Okumaya devam et Uzman Yardımı Alma Konusu
Riski Büyütmek (sosyal fobi)
Sosyal Fobi konusuna son yazımda yüzeysel bir giriş yapmıştım. Aslında o yazıya yüzeysel demek biraz haksızlık da olabilir çünkü bir takım bilinçaltı gerçeklerini sorgulayan bir yanı da vardı…Bu yazımda sosyal fobik kişilerin farkında olmadan içine girdikleri bazı abartılı ruh hallerini yazmak istiyorum… Bu yazıda benim “riski büyütmek” diye tabir ettiğim bir olgudan bahsedeceğim. Sosyal fobi … Okumaya devam et Riski Büyütmek (sosyal fobi)
Başkası Ol Kendin Olma (sosyal fobi)
***. Not: Daha önce yayınlanmış bir yazı, yalnızca eski yazılarda kalması nedeniyle öne çıkarmak için tekrar yayınlıyorum *** Bu başlık, normal(!) insanlar için belirlenmiş kurallara son derece ters galiba değil mi ? Normallik nedir, tartışılır tabi ama Sosyal Fobik bireyin “normal-sağlıklı” bir durum yaşamadığını kabul ederek kendimize bir haklılık payı çıkarabiliriz sanıyorum. Tamam itiraf ediyorum; … Okumaya devam et Başkası Ol Kendin Olma (sosyal fobi)
Sosyal Fobiye Giriş
Sosyal Fobi’ye Giris Not: Daha önce yayınlanmış bir yazı, yalnızca eski yazılarda kalması nedeniyle öne çıkarmak için tekrar yayınlıyorum. Sosyal fobi konusuna klasik ve klişe tanımlardan daha az yararlanmaya çalışarak giriş yapmayı planlıyorum. Sosyal fobi; çekingen, sessiz sakin, kendine güveni olmayan, sırtına vur lokmasını al, varlığı yokluğu belli olmayan, ezik vb vs etc olarak tanımlanan kişilerin … Okumaya devam et Sosyal Fobiye Giriş
Hatırlamak (sosyal fobi)
Bence en doğru yöntem bilinçaltı temizliği, nasıl yapılır bilemiyorum ama bunun birçok yolu olduğuna dair sayısız kaynak var. Davranışlarımızı değiştirmek, kendimizle ilgili inancımızı değiştirebilir mi? Bence evet ama her şey öncelikli olarak bilinçli bir taklit etme veya rol yapma ile başlayabilir. Mesela; daha dik yürümek, daha net ve yüksek bir ses tonu ile konuşmak, daha … Okumaya devam et Hatırlamak (sosyal fobi)
Yeniden Merhaba ve Küçük Hatırlatmalar (sosyal fobi)
Selam sevgili arkadaşlar, uzun zamandır yazmıyorum ama bunun sebebi bu blogu önemsemem değil. Aksine çok önemsiyorum ama maalesef İngiltere yaşantım bir köy yaşantısı gibi ve burada insanlarla fazla iletişimim yok yani gözlem yapabileceğim ve analizler yapabileceğim alanlar çok azaldı. İstanbul’da iken her gün yeni bir macera gibiydi biraz da mesleğim gereği. Ben avukattım bu arada … Okumaya devam et Yeniden Merhaba ve Küçük Hatırlatmalar (sosyal fobi)
Özgüvensizken de Önemliyim!!!
Senin ya da benim hikayem kimin umurunda? Herkes kendi hayatının tam ortasında yaşayıp giderken. Bu dünyada biz iz bırakmak mı yoksa anlaşılmak mı asıl derdimiz? İz bırakmak ya da neden iz bırakamadığımızın anlaşılması belki de. Daha önceki yazılarımda da bahsettiğim bir alt kimlik hakkında yazmak istiyorum. Bu aralar aklıma çok fazla şey gelip bir anda … Okumaya devam et Özgüvensizken de Önemliyim!!!
Yarım Kalan Yazı :)
Çok fazla yazasım var ama aynı zamanda ciddi bir yoğunluk da var. E-mail hesabıma mailler geliyor bazen, yeni yazı yazacak mısınız diye, evet elbette yazacağım ama ne kadar beklentiyi karşılayan yazılar olabilir ben de bilmiyorum. Ama zannediyorum ki yazmaktan daha anlamlısı yok. Bu aralar hayat tüm yoğunluğu ile devam ediyor, baya sıkışık bir takvimde ve … Okumaya devam et Yarım Kalan Yazı 🙂
Sayıkalamar yazısı üzerine!
Merhaba bir önceki “sayıklamalar” başlıklı yazıma gelen bir soru-yoruma verdiğim cevabı ayrı bir yazı olarak paylaşmak istedim. Farkında olmadan uzun bir cevap yazmışım ve diğer okuyucuların da bu cevabımı görmesini istedim. Bedavadan bir gönderi olduğu için de baya cazip geldi şimdi :)) Öncelikle yorum yapan arkadaşımıza teşekkür ediyorum. Şimdi bit copy paste yaparak yazımı sonlandırıyorum … Okumaya devam et Sayıkalamar yazısı üzerine!
Sayıklamalar
Anladığım kadarıyla wordpress'te epey bir değişiklik olmuş görmeyeli, acaba blogumun arayüzünde hoş değişiklikler yapma imkanım olabilir mi? bakacağız 🙂 Hayatınız nasıl gidiyor bilmiyorum, ama umarım her şey daha iyi ve daha yolundadır. Benimki çok acayip bir değişim ve dönüşüm içerisinde, çok daha acayip ve kendimi hiç ait hissetmediğim bir dünyada devam ediyor. Yerleşmeye çalışıyorum yeni … Okumaya devam et Sayıklamalar
2020
2020 Geldi çattı ve yeni bir yıldayız. Çok da önemli bir gelişme değil tabi ki, bir zamandan sonra yıllar ve hayat çok hızlı akmaya başlıyor. Bu blog bile belki 3 veya 4 seneyi devirmiş olabilir ki çok acayip bir hız ve anlaşılamadan geçen zaman söz konusu. Aslında iyi bir trendde ilerliyorduk, bu yazılara ve sayfaya … Okumaya devam et 2020
kendime sarılır donarım
Anda kalmak istiyorum bazen, an'ın sonsuzluğunda bir sahne seçmek ve o sahnenin içinde sonsuza dek donup kalmak. kadıköy'de gecenin bir yarısında, sessiz ve biraz da sesli, bir bahar veya yaz, sabaha karşı.. oradan sahile doğru inmek, uykusuzluğun tatlı yorgunluğu ve yorgunluğun verdiği o güzel düşüncesizlik hali, yanıma birkaç arkadaş da ekleyebilirim belki okul yıllarından, o … Okumaya devam et kendime sarılır donarım
Neden bu sessizlik?!
Bir önceki yazımda, bir masanın etrafında oturan bir arkadaş grubu ve orada sessiz kalan bir bireyi konu almıştım. Bu defa o çok tanıdık masaya geri dönmek istiyorum, hangi masa bu diyen olursa, yuvarlak ve beyaz bir masa 😛 Bu kötü espri bir yana, bir önceki yazıda bahsettiğim durumdan bahsediyorum. O masadaki o hal nedir, nedendir, … Okumaya devam et Neden bu sessizlik?!
Beni tanıdılar, sen devam et…
Bir masanın etrafında oturmuş bir arkadas grubu düşün ve içerisinde sen de varsın. Uzun zamandır devam eden bir sohbet var ama sen, sessiz ve sakin bir şekilde oturuyor ve genellikle sadece dinliyorsun. Bir süre bu sessizliğin normal seyirde devam ediyor ama bir noktadan sonra dikkat çekecek bir seviyeye geliyor. Herkesin konuştuğu, paylaşımda bulunduğu, esprilerin yapıldığı, … Okumaya devam et Beni tanıdılar, sen devam et…
Kriz ani ve empati!
Bu yazıda tekrara giren bazı anlatımlar olabilecektir ama altını tekrar çizmek istediğim için yazma gereği duyuyorum. Bana gore en temel sorun bir şekilde gelişmiş olan değersizlik hissi. Bu yazıyı konuşuyormuş gibi yazacağım, yazi yazma kalıbına sokmak gereksiz zaman kaybına sebep oluyor. Şimdi abi :))... Suçluluk duygusu diye bir kavram var, genel olarak özgüven eksikligine neden … Okumaya devam et Kriz ani ve empati!
Nasil oldu da oldu 1
Sorunun cevabinin cok daha eskilerde oldugunu biliyoruz. Bir sey oldu ve korkmayi ogrendik, bir sey oldu utanmayi ogrendik, bir sey oldu suclu hissetmeyi ogrendik. Sonra bir seyler eklendi, daha fazla korkmayi, daha fazla utanmayi, daha fazla suclu hissetmeyi ogrendik. Sonra hayatimizin bir parcasi oldu, bilincimizin altinda acik unutulmus bir program gibi her dusuncemizi, her eylemimizi … Okumaya devam et Nasil oldu da oldu 1
Utusuz bir yazi 2
Berbat yazim hatalari, anlatim bozukluklari ve ingilizce klavye durumu icin kusura bakmayin lutfen. Boyle de bir yaziya giris yapilmaz ama az once son birkac yazimi ve yorumlarimi okudum, acikcasi cok ciddi hatalar var ama birgun geri donup duzeltecegimden emin olabilirsiniz 🙂 Bu yaziyi da herhangi bir kontrol veya check yapmadan yayinlayacagim o nedenle de kusura … Okumaya devam et Utusuz bir yazi 2
Yeniden Merhaba
Merhaba herkese yeniden. Hala buralarda kalan birileri varsa tabi 🙂 Bir seneden fazla bir suredir bu blogda yeni yazi paylasmadim ama hicbir zaman da bu blogu sahipsiz birakmadim. Yorumlari ve mesajlari okudum, sorulara cevap vermeye calistim, aklima gelen konulari not aldim vs... Sonuc olarak elde var sifir 🙂 Asil sebep benim kendi hayatimdaki yolculugun farkli … Okumaya devam et Yeniden Merhaba
Farkındalık (2008)
2008 Yılında aşağıdaki yazıyı yazmışım bir blog sayfasına, başlık da 'farkındalık'mış 🙂 biraz ergence ama özünde iyi bir yazı aslında 🙂 bu arada özünde iyi olan insanlardan nefret ettiğimi daha önce hiç söylemiş miydim? neden yeterince 'iyi' niyetli ve nazik olmayan bir insanı sevmek için bahaneler ararız ki... neyse yazım aşağıda. ↓ ........ Dik durmak yorar … Okumaya devam et Farkındalık (2008)
Hırssızlık
Tam kabul ettiğiniz anda, hiçbir umudun olmadığına tüm benliğinizle ikna olduğunuzda, kapılıp gittiğinizde, asgari olanla yetinmeliyim, baska bir çözüm de yok duygusunu içselleştirdiğinizde...... bir gün, içine girdiğiniz kapandan sıyrılıp etrafınıza bakarsınız, farklı bir dünyanın, farklı yaşamların ve imkanların olduğunu, birilerinin başarabildiğini görürsünüz. idealleri olan, atılımlar yapan, yaşam enerjisi olan insanlari gozlemlediginizde, yenilgiyi nasil da kabul ettiginizi, … Okumaya devam et Hırssızlık
Yeni Yazı
Yeni yazı maalesef henüz yok ama bu blogu terk etmiş de değilim, sadece bilin istedim 🙂
Belki de Haklısındır !
Asla vazgeçmemeli! Biliyorum, fasit bir daire içinde dönüp duruyorsunuz. Yıllardır bir ileri, bir geri gidiyorsunuz, dişe dokunur veya sizi tatmin eden gelişmeler elde edemiyorsunuz...Önemli olan başarmak mıdır veya elimizde olan başarmak mıdır? Hayır, hayatımız o kadar çok bilinmezle ilerliyor ve o kadar çok değişkenin etkisi altında ki %100 başarıyı elde etmek sadece çaba ile mümkün … Okumaya devam et Belki de Haklısındır !
Bilinçaltı İşgüzarlığı: Anksiyete
Düşünceye hak vermemeyi öğrenmek çok önemli. İnsan beyni sürekli düşünce üretiyor ve daha önceki yazılarda belirtildiği gibi bu düşüncelerin çoğu olumsuz düşünceler oluyor. Yani korku, kaygı, stres, suçluluk ve benzeri duyguların hakim olduğu düşünceler daha ağır basıyor. Eğer hayatımız deniz kenarında, tatil tadında, stresten uzak geçseydi belki daha coşkulu ve mutluluk veren düşünceler üretebilirdik...... Nihai … Okumaya devam et Bilinçaltı İşgüzarlığı: Anksiyete
Depresifken Sen, Sen Değilsin.
Sorunlarla mücadele edebilmek için bir miktar yaşama sevincine, bir miktar yaşam enerjisine, morale ve asgari oranda bir mutluluk duygusuna ihtiyacımız var. Blog sayfamda sosyal fobi ile mücadele veya özgüven kazanma konularında çok sayıda tavsiye veya analiz yer alıyor. Keza uzmanların tavsiyelerinde, kişisel gelişim kitaplarında ve bu konularla ilgili başka yazılı/görsel kaynaklarda da benzer tavsiyeleri bulmanız mümkün. Genel … Okumaya devam et Depresifken Sen, Sen Değilsin.
Hedefe giden yol ve hatırlatmalar.
Doğuştan veya ilk çocukluk yıllarından itibaren özgüven sorunu yaşayarak belli bir hayata sahip olmuş birey için özgüven kazanmak, geçmiş hatıraların pekiştirdiği olumsuz inanç ve algılardan kurtulmak ve hayata ortalama bir benlik saygısı ile devam etmek mümkün müdür? Hali hazırda, sıfırdan başladığımız bir hayatımız yok, geçmişi ve izlerini tamamen silip atmak mümkün değil.Geçmiş hadiseler, hatıralar ve bunlardan … Okumaya devam et Hedefe giden yol ve hatırlatmalar.
Başkaları Ne Düşünür Hapishanesi – Küçük Adımlar
Başkaları ne düşünür hapishanesi... Gündelik yaşam içerisinde hepimizin zaman zaman içine tıkıldığı bir yerden bahsediyorum. İnsan olmanın, sosyal bir varlık olmanın, tek başına ıssız bir adada yaşamıyor olmanın olağan bir sonucu. Bazı insanların bu durumla ilgili o kadar ciddi sıkıntıları veya kaygıları olmaz, bazıları içinse takıntı veya saplantı boyutunda önemlidir. Olayın özü, muhatabın veya muhatapların gözünden … Okumaya devam et Başkaları Ne Düşünür Hapishanesi – Küçük Adımlar
Kendine Acı-ma!
Kendine acıma! İç dünyasında sorunları, yaraları veya tatminsizlikleri olan insanlar zaman zaman, hatta çoğu zaman kendine acıma gibi bir refleks geliştirirler. Genel olarak bütün insanlardan bahsediyor olabilirim, yani herkes zaman zaman arabesk bir ruh haline girebilir, acılarını ve mağduriyetlerini düşünüp içlenebilir ve hatta bundan haz bile duyabilir ama belli sorunları olan insanlar bunu daha sıklıkla … Okumaya devam et Kendine Acı-ma!
Var Olmanın Dayanılmaz Hafifliği
Belki de ağırlığı... Bu hayattaki amacımız nedir, yaşamaktan anladığımız nedir, temel yaşam motivasyonumuz nedir, en gerçekçi ve nihai hedefimiz nedir, başarının tanımı nedir? Amacımız mutlu olmak mı, huzurlu olmak mı, bilinmek mi, iyi bilinmek mi? Daha fazla ve farklı sorular da sorulabilir. Bu sorulara cevap ararken, dini veya ideolojik bir yaklaşım geliştirme gibi bir amacım olmayacak, … Okumaya devam et Var Olmanın Dayanılmaz Hafifliği
Korkuya Hak Vermek !
Korkuya hak vermek. Korku kavramını ölüm tehlikesi karşısında hissedilen korku, kapalı alanda kalma korkusu veya sosyal ortamlarda hissedilen korku olarak ele almak mümkün. Yani çok farklı durumlarda ortaya çıkan ve görece olarak farklı duygulara neden olan korkular var. Mesela gecenin sessizliğinde, karanlık bir ortamda duyulan bir ses üzerine üzerine hissedilen korku ile eli silahlı bir … Okumaya devam et Korkuya Hak Vermek !
Düşük Benlik, Sanrılar ve Tembellik
Daha önce "düşük benlik saygısı" başlığı ile bir yazı yazmıştım. Blogta arayan bulabilir. Bu yazıda neden ve nasıl geliştiğini bilmeksizin veya önemsemeksizin, özgüven sorunu yaşayan insanların aslında benliklerine saygı duymadığından bahsetmiştim. Bu konu öyle kalmıştı, şimdi yine plansız bir şekilde bu konuyla ilgili olmasını umut ettiğim düşüncelerimi yazacağım. Bu yazıda çok fazla tekrara kaçma ihtimalim … Okumaya devam et Düşük Benlik, Sanrılar ve Tembellik
Genel Bir Öneri
Bu sarmaldan kurtulmak kolay mı? Dönüp dönüp aynı yere ve hatta daha kötü bir noktaya geldiğinizi düşündüğünüz oluyor mu? Bence oluyor. Yılların zehrini atabilmek için gidilen yollar çoğu zaman yetersiz kalıyor. Bazen bu blogta öyle şeyler yazabilmek istiyorum ki; okuyanların hayatından çekingenlikler, ezilmeler, itilip kakılmalar, çocukluğun bıraktığı tüm olumsuz izler silinip gitsin istiyorum. Bazen de … Okumaya devam et Genel Bir Öneri
Özgüven – Fiziksel Şartlar
Tekrar merhaba, uzun bir aradan sonra yeni bir yazı yazmaya karar verdim. Şu an itibari ile ne yazacağımı bilmiyorum o nedenle ortaya çıkacak yazı ne kadar faydalı olur bilemiyorum 🙂 Bu aralar çok ciddi bir okuma sürecindeyim. Devamlı yeni kişisel gelişim kitapları alıyorum ve okuyorum. Daha önce size bir kitaptan bahsetmiştim; kitabın adı "nasıl girişken … Okumaya devam et Özgüven – Fiziksel Şartlar
Düşük Benlik Saygısı
Özgüven eksikliği kavramı ve bu kavram ile neredeyse özdeşleşmiş sosyal fobiyi bugüne kadar defalarca belirtileri ve çözüm yolları ile ele almaya çalıştım. Çoğu zaman somut önerilerden ziyade zihinsel çıkarımlar yaptım. İnternet ortamında yapılan oaylaşımlarda da çoğunlukla özgüven eksikliğinin belirtileri ile 'nasıl özgüven kazanılır' konuları üzerinde durulur. Bu tür yazıları ve önerileri okumayı her zaman tavsiye etmişimdir … Okumaya devam et Düşük Benlik Saygısı
Özgüven – Farkındalık ve Somut Yöntemler (Sosyal Fobi)
Her daim silkinmekte, her daim uyanık ve canlı olmakta fayda vardır. Yaşadığımız hayat, çok hızlı ve yoğun akıyor. Bazen kafamızı kaşıyacak, aynaya bakacak vakti bulamıyoruz, vakit bulmak bir yana aklımıza bile getirmiyoruz. Ve çok fazla düşünüyoruz. Hayatımız düşünmekle geçiyor. Daha önceki yazılarda da bahsettiğim gibi; düşünmek çok faydalı ve sağlıklı bir eylem değildir. Tabi neye … Okumaya devam et Özgüven – Farkındalık ve Somut Yöntemler (Sosyal Fobi)
Kaygı Anı ve Sonrası (Sosyal Fobi)
Bugünlerde tatilin getirdiği boşluk ile daha fazla yazma fırsatı buluyorum. Bu arada herkese yazmayı tavsiye ederim, blog yazısı, facebook notları, mail ortamında günlük yazılar, ne olursa olsun yazmanızı öneririm. Yazmak insana iyi gelen bir aktivite ve en az okumak kadar keyifli. Kişisel gelişim yönünden de faideleri olduğu söylenir ama ben bu kısmını uzmanlara havale ediyorum. … Okumaya devam et Kaygı Anı ve Sonrası (Sosyal Fobi)
Başarı, Özgüven vb Üzerine Sohbet (Sosyal Fobi)
Bazen, bu blog sayfasını "uzun süre yazısız bırakmama" motivasyonum ile buraya gerçekten uzun uzun düşünülmüş ve okuyanların zihninde bazı pencereler açabilecek yazılar yazma isteğim arasında kalıyorum. Aslında bütün yazılarıma belli bir amaç ve ana fikirle başlıyorum ama yazının devamı hiç tasarladığım gibi ilerlemiyor. Çoğu zaman yazının başlığını da en sonunda koymak zorunda kalıyorum 🙂 Neyse sonuç … Okumaya devam et Başarı, Özgüven vb Üzerine Sohbet (Sosyal Fobi)
Bilmek- Bilincinde Olmak (Sosyal Fobi)
Asıl derdimiz insanlarla mı? Hiç sanmıyorum. İnsanların ne düşündüğü, ne hissettiği asıl sorunun yanında o kadar önemsiz ki... İnsanların bizimle ilgili düşünceleri en kötü ihtimalle "ayna" olabilir ki bu aynaya yansıyan görüntünün gerçekliği de bizim taktığımız gözlüğe göre değişkenlik gösterir. Daha anlaşılır bir ifade ile; bizler insanların düşüncelerini de gerçekçi olarak bilmiyoruz, o düşünceler de … Okumaya devam et Bilmek- Bilincinde Olmak (Sosyal Fobi)
Neden Bu Blog ?
Neden iyi bilinmek isteriz. Neden X kişisinin Y zamanında bizim hakkımızda nasıl bir hisse sahip olduğu, bu kadar önemlidir. İnsanların bizimle ilgili düşünceleri/hisleri veya bizim onların zihnindeki imajımız (en doğrusu bu bence) neden bizi etkiler/mutlu veya mutsuz eder. Peki, bizim tahmin ettiğimiz ile gerçekte olan aynı şey midir? Bir diğer soru da; başka insanların kafalarındaki 'şey' … Okumaya devam et Neden Bu Blog ?
Temel Hatalar ve Basit Tavsiyeler (Sosyal Fobi)
Hemencecik iyileşiverme, her şeyin sihirli bir değnek dokunmuşçasına bir anda düzelivermesi beklentisi; Birçok sosyal fobik veya ortalama birey, çoğu zaman sorunların çözümünde mükemmeliyetçi bir beklentiye girer. Bir kaç terapi aldığında veya bir süre ilaç kullandığında, ruhunun bütün defolarının ortadan kalkması, hemencecik hayal ettiği veya 'öyle bilinmek" istediği biri gibi olması gerekliliğine inanır. Davranışlardaki küçük değişiklikler ve … Okumaya devam et Temel Hatalar ve Basit Tavsiyeler (Sosyal Fobi)
Monotonluk Maratonu*** Değişim
Ne kadar yalnız ve monoton bir hayatımız var değil mi? Her günümüz, bir diğeri ile aynı neredeyse, sabah kalktığımız saat, akşam işten çıktığımız, metroya bindiğimiz, eve adım attığımız saat ve daha çok sayıda günlük aktivite... Akşam tv'yi açtığımız ve çoğumuzun başından saatlerce kalkamadığı 'günün dizisi veya yarışmasının' başladığı ve bittiği saatler (arada reklam veridiğinde tuvalete gittiğimiz zaman … Okumaya devam et Monotonluk Maratonu*** Değişim
Herkes aynı hayatta… (Sosyal Fobi)
"Herkes aynı hayatta" diye başlayıp "kendini bir şey sanma" diye devam eden bir şarkıya atfen bu başlığı attım, her ne kadar bu düşünceye %100 hayır ya da evet demesem de son derece anlamlı cümleler bence. Ama bu yazıda üzerinde durmak istediğim konu "tevazu" ya da "dünyanın faniliği" değil. Ben ilk cümle ile ilgileniyorum, "herkes aynı hayatta" … Okumaya devam et Herkes aynı hayatta… (Sosyal Fobi)
2014 İstatistikleri – Düşük ratingli ama sevindirici geri bildirimlerle gelişen bir blog :)
WordPress.com istatistik yardımcı maymunları bu blog için bir 2014 yıllık raporu hazırladılar. İşte bir alıntı: Bir New York metrosu 1.200 kişi kapasitelidir. Bu blog, 2014 içinde yaklaşık 7.100 kez görüntülendi. Eğer bu bir NYC metro treni olsaydı, bu kadar çok insanı taşımak için yaklaşık 6 tur atacaktı. Raporun tamamını görmek için buraya tıklayın.
Sosyal Fobik Benlikler
Sosyal fobi ve özgüven hakkında çok fazla bilgi var çok fazla bilgi, çözüm yöntemi ve analiz okunuyor ama bir türlü istenilen gelişmeler sağlanamıyor. Neden böyle olduğunun cevabını tam olarak bilmiyorum ama biraz derinlemesine ele almaya gayret edeceğim. Sosyal fobi sorununu yaşayan kişilerin hayatlarına damga vuran bir soru vardır: "neden böyleyim". Ve devamında gelen bir iç ses: … Okumaya devam et Sosyal Fobik Benlikler
Sürekli Farkındalık (Sosyal Fobi)
Sosyal Fobi "hastalığı" konusunda bugüne kadar çok sayıda paylaşımda bulundum. Sosyal Fobi'nin tanımı, belirtileri, sosyal fobik bireyin iç dünyası, olaylar karşısındaki tepkileri vb pek çok konuda görüşler okumak ve bu tarz yazıların çoğunda gerçekçi tanımlamalar bulmak da mümkün. Sosyal fobi konusunda yazılmış bir makaleyi ya da günlük yazısını okumanın, özellikle sosyal fobiyi bizzat yaşayanların kaleminden … Okumaya devam et Sürekli Farkındalık (Sosyal Fobi)
Yanılsamalar Eşliğinde Gerçekçilik… (Depresyon)
Umut verici, tavsiyeler ve analizler içeren çok sayıda yazı okumuşuzdur. Bu blog sayfasında da çok sayıda analiz yapmaya çalıştım bugüne kadar. Sosyal fobi, depresyon ve benzeri konularda tavsiyeler ve analizler içeren kendinden büyük oranda emin yazılar yazdım. Bu yazıların hepsini zaman zaman tekrar okuyorum ve şahsen çok beğeniyorum, çok fazla detayı ele alabildiğimi görüyorum. Ancak … Okumaya devam et Yanılsamalar Eşliğinde Gerçekçilik… (Depresyon)
Parti Zamanı (Sosyal Fobi)
İşte şu an tam ortasındasın, tam da o bahsedilen kaosun içindesin. Şimdi, bugüne kadar sana verilen tüm nasihatleri, kişisel gelişim kitaplarında okuduğun tüm tavsiyeleri, kendi kendine yaptığın tüm telkinleri kullanma, deneme ve bu kaostan kurtulma zamanı. Etraf kalabalık, eskiden beri tanıdığın, henüz yeni tanıştığın veya ilk defa gördüğün bir sürü insan var etrafta. Doğum günü … Okumaya devam et Parti Zamanı (Sosyal Fobi)
FREDDIE MERCURY
Son zamanlarda mp3 player'ımda en fazla dinlediğim isim Freddie Mercury. 30'lu yaşlarda biri olarak bu ismi defalarca duymama, şarkılarının bir kısmını da bilmeme rağmen kendisini ilk defa bu sene tanıma fırsatım oldu. Hikayesini twitter'da gördüğüm bir fotoğraf ile araştırmaya başladım, historical pictures isimli bir hesapta Freddie Mercury'nin son fotoğrafı başlığı ile bir fotoğraf paylaşılmıştı. Çok … Okumaya devam et FREDDIE MERCURY
Suçluluk ve hak etmeme…(Özgüven)
Bu yazımda "suçluluk duyguları" kavramını ele almak istiyorum ve tabi tam tersi etkileri olan "haklılık duyguları" konusunda da düşüncelerimi yazmam gerekecek. Bilimsel olarak tanımlanmış suçluluk veya haklılık duygusu kavramları nedir ve hangi anlamlarda kullanılmaktadır bilmiyorum. Bahsettiğim bu duygular somut olarak tanımlanabilir mi, bunu da bilmiyorum. Ben bu yazımda çok önemli olduğunu düşündüğüm ama ne olduğu … Okumaya devam et Suçluluk ve hak etmeme…(Özgüven)
Özgüven-Galatasaray-Real Madrid-Ben-Sen-O
Bugün, biraz ortaya karışık bir yazı yazma eğilimindeyim, hatta yazının başlığına da içimden gelenlerin ne olduğunu anladığımda karar vereceğim. Umuyorum ki; başarılı yani faydalı bir yazı olur. Öncelikli olarak "özgüven" kavramından ve bu kavramın çağrıştırdıklarından bahsetmek istiyorum. Özgüven denilince kafamızda farklı çağrışımlar oluşur genelde; somut ve herkesin algısında aynı anlama gelen bir kavram değildir. Bana … Okumaya devam et Özgüven-Galatasaray-Real Madrid-Ben-Sen-O
Başkası Ol, Kendin Olma (Sosyal Fobi)
Bu başlık, normal(!) insanlar için belirlenmiş kurallara son derece ters galiba değil mi ? Normallik nedir, tartışılır tabi ama Sosyal Fobik bireyin "normal-sağlıklı" bir durum yaşamadığını kabul ederek kendimize bir haklılık payı çıkarabiliriz sanıyorum. Tamam itiraf ediyorum; aslında biraz da ilgi uyandırmak istemiş olabilirim. Ama acaba kendimize "kim" olduğumuzu soruyor muyuz ? Bize "kendin ol" … Okumaya devam et Başkası Ol, Kendin Olma (Sosyal Fobi)
Bir Sarhoşluk Hali (Depresyon – Karamsarlık)
Bu yazımda depresyona; yani bunalım, ağır karamsarlık, ağır mutsuzluk, ağır sıkıntı hali gibi farklı ifadelerle de tanımlayabileceğim duygu durum bozukluğuna faklı bir açıdan bakmaya çalışacağım. Öncelik olarak da kendimce yani yine bilimsel terminolojinin dışında bir depresyon ve belirtileri tanımı yapıp sonra konuya girmeyi planlıyorum. Aslında sosyal fobi konusunda da önce bir tanımlama yapmam faydalı olabilirdi … Okumaya devam et Bir Sarhoşluk Hali (Depresyon – Karamsarlık)
Uzman Yardımı Alma Konusu (Sosyal Fobi-Depresyon)
Günümüz itibari ile ülkemizde veya dünyada var olan her insan, hayatının bir döneminde bir psikolog ya da psikiyatrdan yardım almasını gerektirecek küçük ya da büyük sorunlar yaşıyor ya da en azından böyle bir risk ile karşı karşıya olmasını sağlayan sayısız faktör var. En basitinden dillerimize pelesenk olmuş bir kavramı hiçbirimiz inkâr edemeyiz; “Depresyon". Pazartesi, sonbahar, … Okumaya devam et Uzman Yardımı Alma Konusu (Sosyal Fobi-Depresyon)
Başkaları Ne Düşünür ???
Her insanın zihnine girip, herkesin zihnindeki "ben" imajını düzeltebilir miyiz ? Herkese tek tek "bir zamanlar sessiz, sakin, çekingen, yetersiz veya x bir çocuk vardı, o şimdi çok farklı veya daha önce beğenmediğin o adam artık beğeniyi hak eden biri" deme imkanımız var mı ? Ya da böyle bir zorunluluğumuz var mı ? Herkes, bizi doğru … Okumaya devam et Başkaları Ne Düşünür ???
Depresif Sosyal Fobi
Sosyal Fobi konusunda başarılı bir tedavi ya da değişim süreci yaşamak isteyen kişinin çok iyi analiz etmesi ve öncelikli olarak çözüm bulması gereken çok ciddi bir sorundan bahsedeceğim...Depresyon...Konuya öyle ortadan daldım ki ! Ama öyle; yaşadığı çekingenliğin, sessizliğin, kendini ifade edemeyişlerinin, ezikliğinin, yok sayılmalarının, kendine güven eksikliğinin "çözümsüz bir karakter yapısı" olmadığını öğrenen yani aslında … Okumaya devam et Depresif Sosyal Fobi
Aşağılık ve Üstün benlik (sosyal fobi)
Hatalar bizim için dedik, evet kulağa hoş gelen bir cümle en azından teoride öyle peki ya pratikte ? Sosyal Fobi olgusu sadece "hata yapma özgürlüğü" aşılanarak çözümlenecek bir konu mu ? Tabi ki değil.. Sosyal fobi, geçmişin izleridir aslında..."ben hep o çocuğu düşünüyorum, ayna karşısında çekingendi" der Sagopa Kajmer...Hepimiz o çocuktuk belki de...Hayallerimiz bile sansürlüydü, … Okumaya devam et Aşağılık ve Üstün benlik (sosyal fobi)
Hatalar Bizim İçin (Sosyal Fobi)
İnsan psikolojisi ile ilgili yazılan yazılar, çoğu zaman bazı riskler taşır...bu tarz yazıların faydalı olabilmesi için muhatabının iç dünyasında bir karşılık bulması, farkındalık oluşturabilmesi gerekir...riskin başladığı nokta da tam buradadır; sizin anlatım tarzınız, kullandığınız kelimeler, verdiğiniz örnekler muhatabınızın kafasındaki sembollerle, örneklerle, yaşadığı olaylara uyuşmadığı sürece yazınızın etkisi azalır...tıbbi terimler ya da halk dili ile kurulmayan … Okumaya devam et Hatalar Bizim İçin (Sosyal Fobi)
Riski Büyütmek (Sosyal Fobi)
Sosyal Fobi konusuna son yazımda yüzeysel bir giriş yapmıştım. Aslında o yazıya yüzeysel demek biraz haksızlık da olabilir çünkü bir takım bilinçaltı gerçeklerini sorgulayan bir yanı da vardı...Bu yazımda sosyal fobik kişilerin farkında olmadan içine girdikleri bazı abartılı ruh hallerini yazmak istiyorum... Bu yazıda benim "riski büyütmek" diye tabir ettiğim bir olgudan bahsedeceğim. Sosyal fobi … Okumaya devam et Riski Büyütmek (Sosyal Fobi)
Sosyal Fobi’ye giriş…
Biraz sosyal fobi konusuna değinmekte fayda var...Hatta en gerekli konulardan biri bu olabilir...Klasik ve klişe tanımlardan daha az yararlanmaya çalışarak mevzuya giriş yapmayı planlıyorum... Sosyal fobi, çekingen, sessiz sakin, kendine güveni olmayan, sırtına vur lokmasını al, varlığı yokluğu belli olmayan, ezik vb vs etc olarak tanımlanan kişilerin yaşadığı hastalıktır....evet böyle bir tanımlama çok acımasız ama … Okumaya devam et Sosyal Fobi’ye giriş…
Ego üzerine ütüsüz bir yazı..
Benlik konusuna biraz değinmek istiyorum...ego sözcüğü ile de tanımlanan şeyin aslında "varlık- var olma- var oluşumuz" olduğunu düşünüyorum...Benlik dediğimiz olgunun, var olmakla ilişkili olması, cümlenin farklı bir versiyonu olabilir...Sosyal medyada ve özellikle twitter aleminde "ego" kavramı ile ilgili sayısız eleştiri okuyoruz, herkes birilerini "ego"larını tatmin etmekle, kişisel reklamını yapmakla itham ediyor...Bu tarz eleştirileri neden yapıyoruz … Okumaya devam et Ego üzerine ütüsüz bir yazı..
Sanal benlik…
Artık herkes yazıyor; hem de her yerde...Günümüz itibari ile yazmanın değil; okumanın, anlamaya çalışmanın, öğrenen-öğretilen kişi olmayı kabullenmenin daha marjinal ve iddialı bir tavır olduğunu söyleyebiliriz...21. Yüzyıl insanı, sosyal medya sayesinde kitlelere hitap eden yazılar yazabiliyor ve yazdıkları ile kendi çapında bir beğeni toplamaya başladığından beri de daha çok yazıyor, beğeniliyor, beğenildikçe daha fazla yazıyor...Ve … Okumaya devam et Sanal benlik…
Merhaba
Bu blogta 140 karaktere sığmayan, Facebook'tan daha ciddi, insanlarla oturup konuşmadığım düşüncelerimi paylaşmak istiyorum, yolu bir şekilde buraya düşen herkesle.